ibrahim kılınçkaya - şiirler

ana sayfa
İletişim
Ziyaretşi defteri
FeNeRbAhÇe
ünlüler diyarı
resim galerisi
duygusal hikayeler
şiirler
çerikli video
VİDEO
ibrahim 896
ibrahim



 
                gata_lord@hotmail.com

Rabbim…!!! 
 

Bir insan koy kalbime!
Ama o insan Senin de sevdiğin olsun.
Ve beni öyle bir insan sevdir ki;
O insanin kalbi Seninle yanan bir mabed olsun.
Beni öyle bir insanla buluştur ki
Benden önce,
Onunla buluşmuş olan Sen olasın.
Onunla el ele tutuştuğumuzda,
İkimizin elinin üzerinde Sen olasın…!!!
Bana öyle gözler göster ki;
Ben o gözlerden Sana bakayım.
Bana öyle bir sevgili ver ki
O gözler,Cennete açılan iki pencere olsun.
Onunla öyle bir yolda yürüyelim ki;
Kılavuzumuz Sen olasın

Ey Rabbim…!!!
Öyle bir sevgili verki bana,
Ona sarıldığımda kainat bize baksın.
Birbirine sarılsın.
Sevgimiz kurtla kuzuları barıştırsın
Bize bakıp şeytan Adem’e secde etsin.
Günah sevap uğruna kendini feda etsin.
Ölüler birer birer uyansın sevgimizle…!!!
Bize öyle bir sevgili ver ki Rabbim! Sevgimizde,Muhammed(S.A.V) sevilsin.
Öyle sevelimki birbirimizi.
Hz. Hatice göklerden bize seslensin,
Ve desin ki;
“Bak Ya Muhammed bak şu sevgililere onlar bizde… bizde onlardayız.
Bak Aşkımız birkez daha yaşanıyor yer yüzünde..
Allah Aşkımızı öyle çok seviyorki binlerce insana yaşatıyor..”

                                GURBET
                                      Gurbet o kadar acı
                                          Ki ne varsa içimde
                                           Hepsi bana yabancı,
                                             Hepsi başka biçimde.

                 Eriyorum gitgide;
                      Elveda her ümide.
                         Gurbet benliğimi de
                               Bitirmiş bir içimde.

            Ne arzum, ne emelim...
                Yaralanmış bir elim
                  Ben gurbette değilim,
                     Gurbet benim içimde.

                  
                                            Adı Yalnızlık
		
		
Gölgen gibidir yalnızlık Gecenin ıssızlığı, karanlığı gibi boş ve soğuk. Sarılırsın ararsın tutamazsın yoktur çaresi. Adı Yalnızlık Yazılmıştır birkere Yiğit olsan da büker bileği, Cesur olsan da sızlatır yüreği. İçindedir sevgi, insanın tek dileği Ateşten gömlek misali SEVGİ... SEVGİ... SEVGİ…
                                              Aşk
		
		
Sevgilim sabahın erkenini seviyor, ben geceyi ve esmerliğini onun, o dorukları sevior, korkuyor bundan ben rüzgarla buluşan tepeyi, tuhaflığı, ona bir yeşil gülümsüyor, ben, hayatı delice sevdiysem nasıl, diyorum, seni de öyle. O kendi boşluğunda oyalanan günlerde canı sıkılan bir çocuk gibi uyuyor, ben göğe bakıyorum geceden, kendi çukurunu bulmuş deniz gibiyim diyorum, yanında, o sabahları eğilip öpüyor denizi. Çıplağın çıplağımda, rüzgarın dağımda olsun, esmerliğin gecemde, öyle kal. "Bulutlara bak, gidiyorlar, hızla" diyorsun, yağmur bir yalıyor yüzümü, bir duruyor. Sabahları eğilip yüzüme öpüşün geçiyor bir, bir duruyor aklım. Su ve rüzgar, dağ ve doruk, sonsuz hepsi, oysa camdaki sardunya gibi üşür bana biçtiğin ömür, ölüm geliyor aklıma bir bir, çıplağın çıplağımda. Rüzgarın dağımda olsun esmerliğin gecemde öyle kal, sana sonsuz sarıldığımda.
                                     Ayrılık Hasreti
		
		
Ayrılık hasreti vurdu bağrıma Neden ayrı düştük, bilemiyorum! Sen yoksun sevdiğim, gönlüm virane Üzüntüm çoğalır, gülemiyorum! . Gönlüm ateş sanki, kor gibi yanan Hasret mızrak mızrak, vermiyor aman Derdimle baş başa kaldığım zaman Akar gözüm yaşı, silemiyorum.. Gittiğin gün dünya zındana döndü Ümidin, hayalin ziyası söndü İdrâk paramparça, duygu bölündü Bir türlü kendime gelemiyorum! . Hıçkırır yüreğim firkât yasında Gönlüm kürek çeker, gam deryasında Muhabbet düşünde, aşk rüyasında Arıyorum seni, bulamıyorum..
                                           Ayrılırken
		
		
Dinle sevdigim bu ayrilik saatidir Dunya var olali beri cirkin ve soguk Ergec icecegimiz bir ilac gibi Tadi dudaklarimizda acimsi, buruk Bu saatte gozyaslari, yeminler Bos bir tesellidir inandigimiz Perde kapaniyor, filim bitiyor iste O hic bitmeyecek sandigimiz Goruyorsun konusacak bir seyimiz kalmadi Sadece bakislarimizda huzun Iste ayrilik bu; hic beklemedigimiz O ikiz kardesi olumun Anliyorum bir daha gorusemeyecegiz Bu son bulusmamizdir seninle Yeni bir hayata basliyacaksin artik Onunla, o yeni sevgilinle. Anliyorum artik o opecek ellerini Kulagina aski o fisildayacak Icinde bir pismanliktan baska Benden eser kalmayacak. Sigarani sondur, kalkabiliriz On adim sonra yollarimiz ayrilmali Sakin aglama ve bir sey soyleme bana Insan ayrilirken bile buyuk olmali.
                                         Tutkun
		
		
Akıma gelince ansızın gitmelerin Hicran yüklenirdi bildiğim limanlardan Düşlerim gemilerde rehin kalırdı Susardım, gecelerime karışırdı gündüzlerim. Şaşardım, aşk mıydı beni sana bağlayan Ayrılıklar mıydı yoksa hesapta olmayan Ömrümü ters yüz eden coğrafyalarda Ve saltanatı karmaşasından zamanlarda Sensiz şarkılar söylemeyi Denesem de bir türlü beceremezdim. Surlarımın dışındaydı şehirlerin Ne subaşım vardı, ne zaptiyelerim Çat kapı girerdin, çocuklar gibi sevinirdim Uslandı derken, bir akşam dönmeyiverirdin Yeni umutlar bulup buluştururdum Kendimi terk ettiğin şehirlere tutuklayıp İpe sapa gelmez bahaneler üretirdim. Dillendirmesem de bilmez miydim hiç Sen aşka aylak, yedi dünyayla barışık; Bense yüklemsiz söz yangınlarından mürekkep İğreti gülüşlerle sırlardım ömrümü Pinalar gibi toprağına saplanmış Yürek haritamı yeniden çizmeyi Aklımın ucundan bile geçiremezdim. Ne kadar isterdim, Günler, haftalar dolusu sevinçlerim olsun Bulutlar dolusu yağmurum Çiçek tazeliğinde güneşim, kokum... Avunurdum çocuklar gibi Sıcak bir gülüşünle Herkesleri oynardım deliler gibi, Herkesler memnun Bir kendimi oynayamazdım, Yitiririm korkusundan büyüsünü gözlerinin.

      BİRTANEM

Dalga ile kıyının aşkını bilir misin? 
Öncesinden başlayıp, sonsuza giden dalga, 
Hep aşka kavuşma özlemiyle atılır kıyıya. 
Dalga seven, kıyı sevilendir. 
Dokunur parmaklarının ucuyla sevdiğine dalga 
Ve döner hep geriye 
Bilir kavuşamayacağını ama hep koşar kıyıya 
Her bir dokunuşunda aşkına verir bedenini hesapsızca 
İşte, ben de seni böyle severim bitanem. 

Bitanem, 
Bilir misin dağ başında açan uçurum çiçeklerini? 
Bilirler görünmeyeceklerini... 
Sevilmeyeceklerini... 
Koklanmayacaklarını... 
Okşanmayacaklarını... 
Ama inatla açarlar aşkla, sevgiyle, özlemle. 
Hep beklerler gelmeyecek sevgilinin onu kucaklamasını 
İşte, ben de seni böyle beklerim bitanem 

Bitanem, 
Ağaç ile meyvesinin aşkını bilir misin? 
Meyvesini vermelidir ağaç yeniden doğmak için 
Öyle zorludur ki ayrılmaları 
Verir meyvesini ağaç 
Meyve tohum olur, tohum kök olur 
Ve yeniden doğar ağaç kendi meyvesinden 
İşte ben de böyle bitanem; 

YOK OLMAYI GÖZE ALDIM 
TEKRAR SENDE DOĞMAK İÇİN...

 
 

 

 

iein Bild

 
Bugün 12 ziyaretçi (14 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol